Alif Art - Osmanlı ve Karma Sanat Eserleri Müzayedesi - page 127

OSMANLI VE KARMA SANAT ESERLERİ MÜZAYEDESİ
125
Kütahya Çini ve
Seramik Sanatı
1429 yılında kesin olarak Osmanlı yönetimine giren Kütahya, kalenin bulun-
duğu Hisar tepesiyle onun doğusundaki Hıdırlık Tepesi yamaçlarında kurul-
muştur. 1451’den sonra Beylerbeylik ve Anadolu eyalet merkezi olmuştur.
Kentteki seramik üretimi, başlangıcından itibaren İznik’le paralel bir geliş-
me göstermiş, İznik’te üretimin 18. yüzyılın başlarında tümüyle son bul-
masından sonra da kendine özgü üslubunu devam ettirmiştir. 15.
yüzyılın sonları çini ve seramik yapımında beyaz hamurun kul-
lanılmaya başlandığı bir dönemdir. Günümüze ulaşan kitabe-
li örnekler hafriyatta ele geçen buluntular arasında yanık
ve bozuk parçaların da olması, Kütahya’da beyaz ha-
murlu ve sır altına mavi -beyaz dekorlu seramiklerin
üretiminin İznik’le aynı dönemde başladığını ortaya
koymuştur. (Ref: Yadigâr-ı Kütahya, Suna ve İnan
Kıraç Koleksiyonundan Kütahya Seramikleri)
Osmanlı döneminde İznik'ten sonra en önemli
seramik üretim merkezi olan Kütahya, çevre-
sindeki zengin kil yatakları nedeniyle Frig,
Helenistik, Roma ve Bizans dönemlerinde de
yoğun biçimde seramik üretimine sahne ol-
muş ve bu sanatı, geleneksel yöntemleriyle
günümüze dek yaşatmış bir kenttir.
Türk çinicilik tarihi açısından önemli bir
yere sahip olan Kütahya'da Beylikler ve er-
ken Osmanlı dönemi üretimi konusunda
yapılan araştırmalar henüz yetersiz olsa da
buradaki çinicilik etkinliğinin İznik'le be-
lirli bir paralellik gösterdiği, son zamanların
buluntu ve yayınlarından anlaşılmaktadır.
Kütahya'nın en erken tarihli çinileri 1377 ta-
rihli Kurşunlu Cami minare şerefesindeki tek
renk sırlı tuğlalar ve günümüzde Kütahya Çini
Müzesi olarak kullanılan Germiyanoğlu II. Yakup
Bey İmareti'nin 1428 tarihli türbesinde, sanduka
ve zemin döşemesinde kullanılan çinilerdir. Kütahya
çiniciliği, bu tarihlerden günümüze dek, değişik yoğun-
luk ve biçimlerde sürmüş, 17. ve 18. yüzyıllarda en yetkin
örneklerini vermiş, 18. yüzyılın ikinci yarısından sonra bir
gerileme dönemine girmiş, ancak 19. yüzyıl sonlarında yeniden
gözlenen canlanma ve Cumhuriyet'in ilk yıllarında sağlanan devlet
desteğiyle bu zengin geleneğin günümüze aktarılması mümkün olabil-
miştir.
Bir "saray sanatı" olarak nitelendirilebilecek İznik çiniciliğiyle, bir "halk sa-
natı" sayılan Çanakkale çiniciliği arasında bir çizgide, bir "kent sanatı" olarak
gelişen Kütahya çiniciliği, gerek mimari dekorasyon malzemesi, gerekse gün-
delik kullanım eşyası üretiminde çok zengin bir ürün yelpazesine ulaşmış ve
yaygınlığıyla olduğu kadar sürekliliğiyle de Osmanlı sanatı mozaiğini oluştu-
ran en önemli parçalardan biri olmuştur. (Ref: Pera Müzesi)
1...,117,118,119,120,121,122,123,124,125,126 128,129,130,131,132,133,134,135,136,137,...248
Powered by FlippingBook