OSMANLI VE KARMA SANAT ESERLERİ MÜZAYEDESİ
115
Osmanlı TombakSanatı
A
ltın hemen her çağda az bulunan ve çok değerli bir metal olduğu
için birçok eşya altından yapılamamışsa da, insanlar altın tutku-
sundan çağlar boyunca vazgeçememişler, kullandıkları eşyaları
altın görünümü vermek istemişlerdir. Tombaklama yöntemi böylece ortaya
çıkmıştır.
Tombakçılık, Orta Asya'da, Anadolu ve Rumeli topraklarında uygulanmış;
Bizans İmparatorluğu döneminde de çok sayıda tombak yapılmıştır. Er-
ken İslâm döneminde altın gibi soy metallerin kıtlığı, tombaklama
yönteminin hemen her tür eserde yaygın biçimde kullanılmasına
yol açmış; bu yöntem Selçuklu döneminde de devam etmiştir.
Ama tombakçılık, Osmanlılarda hem daha büyük bir yaygın-
lığa erişmiş, hem de doruğuna ulaşarak maden sanatına
yeni bir boyut getirmiştir. Gerçekten de, tombak sanatı, Os-
manlıların geleneksel sanatlarının en gelişmişi belki de
en görkemlisidir. Saray ve çevresinde kullanılan günde-
lik eşyalara altın görünümü vererek gösterişli kılmayı
amaçlayan tombak sanatı, Osmanlı'da 16. yüzyıldan
19. yüzyıl sonlarına kadar yaygın bir biçimde sürmüş-
tür.
Tombaklama yönteminin, Osmanlı imparatorluğun-
da aydınlatma araçları, mutfak kapları gibi gündelik
kullanım eşyasında ve askerî eşyada olmak üzere iki
alanda da uygulandığı görülmektedir. Günlük eşya
arasında en çok leğen-ibrik, şerbetlik, şamdan, ha-
mamtası, gülabdan, buhurdan, kapaklı sahan, tas,
maşrapa, su tası, güğüm, kahve sitili, fincan zarfı, fin-
can tepsisi, kandil, sakızlık, divit, kemer tokası, kö-
rüklü fener ve mangallar; askerî eşyada ise at koşumu
takımı, miğfer, asa, kalkan, tören alemi, kılıç kını, at
alınlığı gibi savaş gereçleri ve silâhlar tombaklanmış-
tır. (Ref: Fulya Bodur,
Türk Maden Sanatı
, 1987)
Altın ve gümüşün bir özelliği de civa içinde çözüle-
bilmeleri yani sıvılaşabilmeleridir. Bu, civa ile altın
karışımı sıvıya amalgam denir. Bu özellikten yarar-
lanılarak gerçekleştirilen yıldızlama ya da Osmanlıca
adıyla tombaklama tekniği ile çok sağlam ve düzgün bir
kaplama elde edildiği için günümüze kadar kullanılmıştır.
Tombaklama yapmak için ™cam veya porselen bir kabın içinde∫
civa ve çok ince kıyılmış 24 ayar altın karıştırılır. Bu karışım ™ah-
şap bir çubukla∫ karıştırılarak, altının civa içinde tümüyle çözülme-
si yani sıvılaşması sağlanır. Daha sonra ince bir tülbentle süzülen sıvı
alaşım yani amalgam kullanıma hazır hale gelmiştir. Altın kaplanacak eş-
yanın yüzeyi bütün oksit ve kirlerden temizlenip kurutulur. Tombak yapıla-
cak yüzeye bir fırça, mantar parçası veya bez tampon ile amalgam yedirilerek
sürülür. Tombaklanmış eşya, ™küllenmekte olan odun kömürü ateşi∫ üzerine
konularak veya düşük ısıda fırınlanarak civanın uçması sağlanır. Bu safhada
buharlaşan civanın solunması son derece tehlikelidir ve geçmişte bu mesleği
yapan ustalarda hayati sorunlara yol açmış, genç yaşta vefatlara sebep olmuş-
tur. Bu nedenle ustalık isteyen ve incelikleri olan bir sanattır. Geriye kalan al-
tın yüzeye iyice sızmış ve yapışmış olduğundan, kaplama oldukça kalitelidir.
Civa içinde 1000 ayar saf gümüş çözülerek gümüş tombaklama da yapılabilir.