Page 27 - muz0690

This is a SEO version of muz0690. Click here to view full version

« Previous Page Table of Contents Next Page »
hikâyesi olarak kurgulanan çok nadir bir romandır. Stanwood Cobb,
Boğaziçi’nin güzellikleri ve romantizminin arka fon olarak ustaca kul-
lanıldığı romanda, uzun yıllar yaşadığı İstanbul’da edindiği bilgileri,
değişen Türkiye’nin yönünü moderniteye çeviren kadınının aşk ve
flört karşısındaki anlayışı ile karıştırarak işlemektedir.
h.
Demetra Vaka [Mrs Kenneth Brown], the Grasp of the Sultan, Ho-
ughton Mifflin Company, Boston, 1916.
[2], 303 s, 4 çift sayfa re-
sim, 19.5 x 13 cm, bez cildinde. 1877’de Büyükada’da doğan Demet-
ra Vaka Girit isyanı sırasında Osmanlılara karşı savaşan amcasının ya-
nında Yunanlı köklerinin bilincinde, Türklere düşman şekilde yetişti-
rildi. Ailesinin yanına yerleşmesiyle babasının çabaları ve Türk kızla-
rıyla geliştirdiği arkadaşlıklar önyargılarını yumuşattıysa da bunlar-
dan tümüyle kurtulamadı. 17 yaşındayken, yeni atanan Osmanlı kon-
solosunun sekreteri olarak New York’a giden Vaka 1921’de 4 aylığı-
na Türkiye’ye gelerek Osmanlı feministleriyle yaptığı görüşmeleri ki-
tap haline getirmiştir. Kadın sorunu üzerine özellikle eğilen yazarın
kitabında, W. T. Benda tarafından resmedilmiş erkek egemenliği ve
şiddeti ile annelik duygusunu anlatan oldukça başarılı illüstrasyon-
lar bulunmaktadır.
ı.
H[enry]. G[risvolt]. Dwight, Stamboul Nights, Doubleday, Page
& Company, Garden City, New York, 1916.
xi, 371 s, 1 resim, 19.5
x 13 cm, şömizli bez cildinde. Henry Grisvold Dwight kitabında
İstanbul’daki muhtelif unsurlar arasında yalnız Türkleri sevmiştir. Bu
sempatisini hikâyelerinde her vesile ile belli etmektedir. Diğer bazı
unsurlar hakkındaki antipatisini de açığa vurmaktan çekinmez. Bir
misyonerin oğlu olduğu halde misyonelerlere pek sempatisi duymaz.
Dwight, bu hikâyelerinde kendi gözlem notlarını bazen adeta ede-
bi bir fotomontaj yapar gibi kullanmış; sonra bunlara güzel bir üs-
lup içinde kuvvetli bir tasvir ve tahkiye ile renk ve hareket vermiş-
tir. Hakiki şahısların isimlerini değiştirmiş, onlara ait gerçek olayla-
rı da kendi fantazisine göre az çok değişik şekillere sokarak anlatmış-
tır. Bir asır önceki İstanbul hayatının bazı safhalarına ait kısmen re-
alist, kısmen fantastik bir üslupla anlatılan bu hikâyeler gayet rahat
okunmaktadır.
j.
Joseph Spillmann, the Slaves of the Sultan. A Story of Constanti-
nople in the 17
th
Century, Mision Press, S.V.D., Trechy, 1930.
140 s,
16.7 x 12 cm, bez cildinde. Joseph Spillmann (1842-1905) İsviçreli ço-
cuk kitabı yazarıdır. Genç okuyucular için 12 başlık altında toplanmış
17. yüzyıl İstanbul’unda geçen esaret hikâyeleri…. Kitabın orijinali Al-
manca
Die Sklaven des Sultans. Eine Erzählung aus Konstantinopel
im 17. Jahrhundert
(1895) başlığını taşımaktadır.
k.
Panos N. Panais, Escape from Anatolia, Futuny’s, New York, 1940.
268 s, 21 x 14 cm, bez cildinde. Anadolu’da marangozluk yapan genç
bir Rum’un önce Balkan Savaşı’nda, sonra Kurtuluş Savaşı’nda Yu-
nan tarafında Türklere karşı verilen savaşta yer alması üzerine kur-
gulanmış gerçek olaylara dayanan dramatize romandır. İlk defa gö-
rülmektedir.
l.
Hasan Ozbekhan, the Isle of Princes, New York, Simon and Schus-
ter, 1957.
235 s, 21 x 14 cm, şömizli bez cildinde. Dr. Hasan Özbekhan
(1921-2007) sistem bilimci ve filozoftur. Büyükada’da doğmuştur.
Hariciyeci ve aynı zamanda besteci Suhpi Ziya Özbekhan’ın oğludur.
Babasının görevi nedeniyle Mısır, İtalya, Fransa ve İngiltere’de yetişen
Özbekhan, London School of Economics’ten mezun olmuş, uzun yıl-
lar Kanada’da çalıştıktan sonra 1946’da A.B.D.’ne yerleşmiştir. Yuka-
rıdaki kitap, Büyükada’da iki delikanlı ile iki güzel kızın aşklarını konu
eden bir romandır.
3.000
Ğ
1.300
36
[Oryantalist yazar ve şairlerin Almanca eserleri
(4 kitap)]
a.
Georg Rosen, Tuti-Nameh. Das Papagaienbuch. Eine sammlung ori
entalischen Erzählungen. Nach der Türkischen bearbeitung zum ers
ten male übersetzt von Georg Rosen, F. A. Brockhaus, Leipzig, 1858.
cilt birarada: xvii, 276, [1] s; vii, 309, [1], 16.5 x 11 cm, karton cildin
de. Georg Rosen (1821-1891) Alman oryantalist ve diplomattır. Mü
zayedeye sunduğumuz bu kitap Georg Rosen’in çevirisiyle Doğu ede
biyatının hikâye türündeki en önemli eserlerinden biridir. Sanskritç
aslı Sukasaptati`dir (Çakasaptati). Kitapta bir papağanın ağzından bir
çok farklı yapıda çeşitli hikâyeler yer alır. Özellikle kadın-erkek ilişkileri
ni konu alan hikâyeler barındıran eserdeki birçok hikâye nasihat niteli
ği taşır. Birçok edebi otoriteye göre Doğu edebiyatının hikâye alanında
ki en önemli eserlerindendir.
b.
Joseph Spillmann, Die Sklaven des Sultans. Eine Erzählung aus Kons
tantinopel im 17. Jahrhundert, Herdersche Verlagshandlung, Freibur
im Breisgau, 1895.
109, [1] s, 17 x 11 cm, sırtı bez kapakları karto
cildinde. Joseph Spillmann (1842-1905) İsviçreli Cizvit çocuk yazarıdır
Müzayedeye sunduğumuz bu eserde yazarın 17. yüzyıl İstanbul’una dai
hikâyesi anlatılmaktadır.
c.
Gian Francesco Gundoli , Die Osmanide. Türkisch-Jllyrisches Epos
Übertragen und eingeleitet von Katharina von Pommer-Esche, Wilhel
Borngräber Verlag, Berlin, 1918.
84, [4] s, 14.5 x 20 cm, karton cildinde
Gian Francesco Gundoli , Barok çağın en önemli Hırvat şairidir. Yaza
rın 1621-1622 tarihleri arasında yazdığı ama tamamlayamadığı bu ese
Türk kahramanlık ezgilerini işler.
d.
Thomas Wellmann, Hodscha Haschims Fahrt nach Stambul und an
dere Ergaehlungen aus der Neuen Turkei, Verlag Thomas Wellmann
Constantinopel, [192?].
128 s, metin dışında 3 desen, kitap sonunda
sayfa Türkçe-Almanca küçük sözlük, 18 x 12 cm, kağıt kapağında. Kita
Mustafa Kemal’e ithaf edilmiştir. Avrupalı okur Türkiye’yi şimdiye kada
Pierre Loti ve diğer yazarların hep oryantalist bakışıyla tanımıştır. Hal
buki Kurtuluş Savaşı’nda Mustafa Kemal yepyeni bir Türkiye yaratmış
tır. Uzun yıllarını Türkiye’de geçirmiş olan yazar, konularını Türkiye’de
alan küçük öykülerle yeni Türkiye’nin ruhunu anlatmaya çalışmaktadır.
800
Ğ
350
37
[Oryantalist yazar ve şairlerin Fransızca eserleri
(7 kitap)]
a.
Sultan Saif-Zuliazan, J. J. Wick, Libraire, Éditeur, Constantinople
1847.
368 s, 4 gravür, Arapça’dan Fransızca’ya çeviren: Ali Bey, 25.5
18 cm, bez cildinde. Saif Ibn Di Yazan tarafından yazılan meşhur roma
Ali Bey tarafından Arapça’dan Fransızca’ya tercüme edilmiştir. Asıl ad
Domingo Badia y Leblich olan Ali Bey bir Müslüman kılığında Afrika v
Arabistan’a seyahat etmiştir. Daha sonra İspanya’ya geri dönen Ali Be
ülkenin Napolyon tarafından işgali ve Kral Ferdinand VII ‘nin tahta dön
mesi neticesinde Fransa’ya sığınmak zorunda kalmıştır. Konusu, nadirli
ği ve baskı tekniği ile matbacılık tarihimiz açısından önemli bir kitaptır.
b.
Jules de Laprade, En France et en Turquie, Guillaume le Songeur
Jantzo l’Haydouk, Hadgi Moustapha, Librairie de L. Jachette, Paris
1863.
346, [2] s, 18 x 11.5 cm, döneminin sırtı deri, kapakları ebrul