225
Filibeli Bakkal Hacı
Ârif Efendi
1830-1909
Filibelidir.
Emir Şeyhleri diye bilinen aileden Sü-
leyman Efendi’nin oğlu olarak Hicri 1246 (M.1830)’da
dünyaya gelmiştir. Medrese tahsili yapmıştır. Bu arada
yazı öğrenmeye heves ederek Filibe de Yürüyüş Camii
hatibi hattat Hâfız İsmâil Efendi’den ders görüp icazet
almıştır. 1876 yılında İstanbul’a gelen Ârif Efendi Sa-
raçhane başında bir bakkal dükkânı açmıştır. Zamanın
ünlü hattatı Şevki Efendi’den ders almakta olan kayınbi-
raderi Hulusi Efendi vasıtasıyla, yazdığı yazılarını da ya-
nına alarak Şevki Efendi’ye gitmiştir. Şevki Efendi ya-
zıları pek beğenmiş “Senin yazıyı ilerletmen lâzım” de-
miştir. Ârif Efendi: “Sizden ders almak istiyorum ama
on kişiden fazlasına ders veremiyormuşsunuz diye duy-
dum, cesaret edemedim” deyince Şevki Efendi: “O se-
nin gibiler için değil” diyerek kendisini talebeliğe ka-
bul etmiş ve Ârif Efendi kırkından sonra kendisinden
bir yaş büyük olan hocasından ders almaya başlamıştır.
Hicri 1301 (M. 1883) senesinde ikinci icâzetini almıştır.
Bir Hilye-i Şerife olan bu icâzetnâme Topkapı Sarayı
Müzesi’ndedir. Bakkal Ârif Efendi sülüs ve nesih sayı-
sız meşk, kıt’a, hilye, murakkaalar, evrad, delâil ve lev-
ha olarak pek çok eser bırakmıştır. Kuran-ı Kerim yaz-
dığından bahsedilmemiş olmakla beraber yazılış tarihi
belli olmayan, yalnız “Esseyid Elhac Ahmet Ârif” kete-
beli bir Kuran-ı Kerim’i Şevket Rado tarafından görül-
müş, bu eserin, hattatın tek Kuran’ı olduğunu söylemiş-
tir. Hacı Ârif Efendi hattatlar arasında açılan bir imtiha-
nı kazandıktan sonra Nur-u Osmaniye Camii vakfı yazı
hocalığına başlayınca bakkal dükkânını kapatarak ken-
disini tamamiyle yazıya vermiştir. Haftada iki gün ders
vererek pek çok talebe yetiştirmiştir. Hastalanıp yatağa
düşünceye kadar kalemi elinden bırakmamıştır. Çok hız-
lı yazması ve tashihle uğraşmaması ile meşhurdu. Dur-
madan yazar hattat vapurda giderken bile yazardı. (Ref:
Şevket Rado, Türk Hattatları)