gönüllü hemşire olarak çalışmak üzere şehre gelir. Kitap, İzmir tıp tarihi
ile ilgili başka hiçbir kaynakta bulunmayan bilgilerle doludur. Hastane-
nin hekim ve hemşire kadrosu, hastalara yapılan muamele, uygulanan
tedavi şekilleri, verilen yemeklerin nitelikleri, İzmir’in salgın hastalıkla-
rı, korunma yöntemleri, vb. bilgiler kitapta önemli yer kaplamaktadır.
Martha Nicol, hastanede geçirdiği zamanların yanı sıra İzmir’i de etraf-
lıca gezmiş, insanlarını incelemiş, şehrin Rum, Ermeni, Yahudi ve Türk
halkının âdetleri, gelenek ve görenekleri, pazarlar ve Buca gibi şehrin
yakın çevresindeki semtler hakkında ilginç bilgilere yer vermiştir. Son
derece nadir bir kitaptır. Müzayedelerimizde ilk defa görülmektedir.
2.750
Ğ
€
1.200
322
[Florence Nightingale ile el ele vererek Kırım
Savaşı’ndan gelen yaralı Mehmetçikleri tedavi
eden İngiliz hemşirenin hatıraları (2 cilt)]
[Frances Margaret Taylor], Eastern Hospitals and English Nurses; the
Narrative of Twelve Months’ Experience in the Hospitals of Koulali and
Scutari, Hurst and Blackett, London, 1856.
2 cilt: xii, 328 s.; ix, 273, 23,
16 s, 20 x 12 cm, bez ciltlerinde. Osmanlı-Rus savaşı Türkleri zor durum-
da bırakınca İngiliz ve Fransızlar Ruslara karşı savaşmak için İstanbul’a
ve cepheye gelirler. Çok kanlı geçen Kırım Savaşı, İngiliz kadınlarının
yaralı askerlere yardım etmek için örgütlenmelerine sebep olur. Gönül-
lülerin öncüsü Florence Nightingale’dir ve beraberindekilerle 4 Kasım
1854’te İstanbul’a gelir. İngilizlere ayrılmış olan Selimiye Kışlası’nda (the
Barrack Hospital, Scutari) çok önemli hizmetlerde bulunur; o yıllarda
kaldığı kule günümüzde müzedir. Yukarıdaki hatıratın yazarı Fanny
Taylor, ikinci grupla birlikte 7 Aralık’ta Marsilya’dan iki-üçyüz Fransız
askerîni taşıyan Egyptus posta vapuruyla yola çıkar. 17 Aralık’ta öğle-
ye doğru İstanbul ufukta belirir, vapurdakiler Tarihi Yarımada, Haliç ve
gökyüzüne yükselen onlarca minarenin ihtişamından gözlerini alamaz-
lar. Selimiye’de kalacak yer olmadığı için, geceyi Haliç’e demirlemiş olan
vapurda şehrin güzelliğini izleyerek geçirirler. Ertesi gün İngiliz elçiliği-
nin Tarabya’daki binasına yerleşirler. Taylor savaş yıllarının İstanbul’un-
da Nightingale ile birlikte 12 ay boyunca hastaların tedavisiyle ilgilenir.
Şehir sakinleri, Türk kadınları, bayram merasimleri, o yıllarda çok yay-
gın olan kolera, tarihî şehrin önemli yerleri ve hastahanede geçen zor
günler, ardındaki cephe haberleriyle birlikte zaman zaman kitabın ark
planını, zaman zaman da ana temasını oluşturur. Çok ilginç ayrıntıla
rın yer aldığı bu çok nadir eser, Türk tıp tarihi açısından da son derec
önemlidir ve dilimize kazandırılmayı beklemektedir.
2.500
Ğ
€
1.090
323
[Osmanlı haremi ve harem hatıraları (7 kitap)]
a.
[Adrienne Piazzi] Leïla Hanoum, A Tragedy in the Imperial Harem a
Constantinople, New York, William S. Gottsberger, 1883.
v, 299, [12] s
Fransızca’dan çeviren: R. E. Colston, 16.5 x 11.5 cm, bez cildinde. Kita
bın orijinali
Un Drame à Constantinople
(Paris, 1879) başlığı ile Fransız
ca olarak basılmıştır. Adrienne Piazzi (1854-?) Abdülaziz’in şüpheli ölü
mü gibi İstanbul’da yaşadığı dönemde gerçekleşen bazı tarihi olaylar
roman formatında kitaplaştırmıştır. Müzayedede son derece nadir bu
lunan Amerikan baskısı sunulmaktadır. İlk defa görülmektedir.
b.
Leyla [Saz], Souvenirs de Leila Hanoum sur Le Harem Imperial. Çev
Youssouf Razi, Paris, Calmann-Levy, 1925.
xv, 302 s, 18.5 x 12 cm, kağı
kapağında. Leyla Saz (1845-1936) Türk besteci ve yazarıdır. Hekimba
şı İsmail Paşa’nın kızıdır. Çocukluğunda yedi yıl süreyle sarayda bulun
muş, Sultan hanımların nedimeliğini yapmıştır. Bu sayede harem haya
tını yakından tanımış ve iyi bir eğitim görmüştür. Sarayda kaldığı dö
nemde Nikoğos Ağa ve Medeni Aziz Efendi’den aldığı dersler ile klasi
Türk müziği konusunda kendini geliştirmiş, bestekârlık yeteneğini iler
letmiştir. İkiyüze yakın bestesi vardır. Bostancı’daki köşkü yandığınd
çoğu şiiri ve hatıra defterleriyle birlikte bu notaların çoğu yanmış ols
da, kalan bestelerin çoğu bugün hala dinlenmektedir. Örnek olarak hi
caz Seni sevda çiçeğim, tac-ı serim verilebilir. Şiir yazmaya 16 yaşınd
başlamış olan Leyla Hanım, Fıtnat Hanım ile birlikte dönemin mecmua
larında açık imzası görülen ilk kadın şairlerdendir. Dîvan geleneğini ta
kip ederek yazdığı şiirlerinin toplanabilen kısmı ilk kez 1928’de
Solmu
Çiçekler
ismiyle yayımlanmıştır. Harem ve
Saray Adatı Kadimesi
ismin
verdiği, saray çevresini ve âdetlerini anlatan anılarıyla 1920-1922 yılla
rı arasında
Vakit
ve
İleri
gazetelerinde yayınlanmıştır.
c.
Vahan Cardashian, Actual Life in the Turkish Harem, 1914
(3. baskı
yazarı tarafından özel olarak bastırılmıştır). 104 s, 17 fotoğraf, 19.5
13 cm, kağıt kapağında. Kitap, Osmanlı’daki harem sistemini anlatma
için hazırlanmıştır. Avukat Vahan Cardashian tarafından kaleme alına
kitap, Cardashian, haremi ve çokeşliliği tüm yönleriyle ele almaktadır
İslam’da evlilikle ilgili kurallar, kadınların mevcut durumu ve geleceği
şeyhülislamın o günün koşullarına göre evlilik kurumun bakışı, boşan
ma ve çokeşlilikle ilgili kararları gibi evlilik ve harem hayatını ilgilendi
ren konular ele alınmaktadır. Yazarın
the Ottoman Empire in the Twen
tieth Century
adlı bir kitabı daha vardır.
d.
Nitisha Sultana, My Harem Life. An Intimate Autobiography of th
Sultan’s Favourite, Fortuny’s, New York, tarihsiz [c 1940].
vi, 250 s, 23
15 cm, şömizli bez cildinde. Arap Geceleri’nin modern versionu olara
nitelenen bu kitapta Nitişa isimli Çerkez dilberinin esir olarak alınıp Os
manlı haremine satılmasından sonra başından geçen olaylara yer veril
mektedir. Rütbesi gözdeliğe kadar yükselen yazar, esir pazarlarını, ha
rem hayatını, harem âdetlerini, Sultan ile münasebetlerini, giyim kuşam
süslenme şekillerini harem entrikalarını gözler önüne seriyor.
e.
H. R. H. Musbah Haidar, Arabesque, Hutchinson & Co., London, 194
(3. baskı). 244 s, 13 levha,
yazarından ithaflı ve imzalı,
23.5 x 1
cm, bez cildinde. Annesi İngiliz olan yazar 20. yüzyılın başlarında bi
g
ş
ş
ç
ve cepheye gelirler. Çok kanlı geçen Kırım Savaşı, İngiliz kadınlarının
yaralı askerlere yardım etmek için örgütlenmelerine sebep olur. Gönül-
lülerin öncüsü Florence Nightingale’dir ve beraberindekilerle 4 Kasım
1854’te İstanbul’a gelir. İngilizlere ayrılmış olan Selimiye Kışlası’nda (the
Barrack Hospital Scutari) çok önemli hizmetlerde bulunur; o yıllarda
m
tın
ne
Tü
le
ço
da
ca
ba
la
ki
Çi
ve
rı
c.
ya
13
iç
kit
İsl
şe
m
re
tie
322